bazen
tanıdık duygular
İç güdüler
çekmecelerce
dökülür eteğine
ortalık buz kesigi
hangi baharın
goncasına
dokunsam
ellerimde soluyor
karadan bir soluk
yürüyor
gözlerim fer fecir
üşüyorum
yapraklarımı
sele vermiş
bir orman gibi
iç güdüler
akıl yola çıkmadan
yolu bitirir
açık seçik
konuşur da
kulağım sağır
bilinmezliğin
soğuk yüzü
üşütür
iç sesim
kalın paltolar giyer
inceden duyarım
paltolarımın soğuk
harflerini
yürekten akla
akıldan yüreğe
trafik çok yalındır
bir ayaz çıkar
bir fırtına
ortalık karışır
göz gözü görmez
sis bulutu
bağrış çağrış
dağılır
gerçekler
yalanlardan
ayrılarak
yalım yalım
ışıldar
işte
o vakit
iç güdüler
aklı karşılar
“son “
der gibi
Sibel Karagöz
