bazen
bir yel eser
kapılırım rüzgarın ılık meltemine
ayaklarımı yerden keser de
sırtına alır
hasrete , canıma
götürür
kimi kol kola
kimi art arda
y’elim y’eline
karışır da
kadife tenine
gonca gonca
buseler bırakırım
uzun yelelerinin
arasına karışır da
yol alırım
yel sanırsın
irkilirsin
seni ürküttüm diye
acır canım
işte o acı
dallı budaklı
kök salar ciğerime
belki
o yelin içinde
elli ,ayaklı ,bedenli
olamadığımdan
belki
sadece
izleyen gözlerin
sahibi olmak
belki
izlerken de
yaşları süpüren
zülüfler de
salınmak
içli içli
derin ahlara
göz göz
kabaran
harfsiz yüreğimde
helve helve
mayalanan
zatı muhterem
veya
yürekler sahibi
ekşiydi
işte
elmalar
yarı dudağın değmiş
yarı ekşiden maya
vakitsiz di
ya önceydi
ya sonra
ya yetişemedim
ya varamadım
vakitsiz di
işte
maya çalmam
kendi kendime
ekşimem
Sibel Karagöz
