
Vişne ağaçları çiçeklenir,
Üstüne güneş, gözü gibi titrer.
Yol kenarları çimlerle bezenir,
Yağmur inceden kenarına iner.
Buruk bir türkü radyoda seslenir,
Rüzgar uğultusu yanında eşlik eder.
Ne gelen var ne giden
Usul usul gariplik yer eder.
Bir an,
Bedenim, serilmiş çimenlere yeltenir
Gözlerim sonra gök üstüne resim çizer.
Hazırlıklar kalır öylece dolapta
Aklım ise yolda kalmışlarda..
Bir türlü kavuşamayanlarda..
Yol üstü çizgileri tükenir de
Umutlar ise asla..
Gelir miydi bahar yoksa
Kuru dallar yeşillenir,
Konar da serçeler, boynunu büker.
Demli çayın gölgesi buğulanır
Yudum yudum dağılır gözümden sisler,
Hüznün tütsüsünde demlenir maziler.
Buralarda uzun havaların sessizliği öter
Daha bitmeden bardağın çayı
Üzerine aşlama* eder,
Gam ve keder..
Viran şehir,kalır köhne
Elbet bayramlarda geçer,
Ömürde tükenir,
Yâr diye görünmeyen yaban ellerde..
PINAR KÖSE
(*aşlamak=eklemek,üzerine ilave etmek.)