Yâr-i gülcihâna tutuldum dünyâya düşerim
Âteş-i zevkinden sagar u sahbâya düşerim
Adın anmazım bir dem meclis n’eylerse eylesin
Karşımda ismini diyenle gavgâya düşerim
Senin lütfundan gayrıya asla meyil vermezem
Sanmaki bir lütf için der-i pâşâya düşerim
Sevdikten sonra seni bin cefâna ne aceptir?
Meyl-i hûbdan varıp dergeh-i Mevlâ’ya düşerim
Kısmete kânîyim inancım ol reviş üzredir
Lîk nasip değilse teşvîş-i ferdâya düşerim
Nazenînim gören zanneder sahbâya düştüğüm
Bilmezler ki bir ahu gözlü Leylâ’ya düşerim
Peri rûyini gösterme Kusûrî’ye sakın hâ!
Seyrine dalar Mecnun gibi sahrâya düşerim