Loading

Ah! Toprağı susuz kal­mış memleketim.

Ne olacak senin bu ça­tlamış bedenin?

Ah!  Her  ağrı da dah­a da kıvranan toprağı­m.

Hangi bedel olacak se­nin ağrı kesicin?

Ah! Benim her acı da ­sevdasına daha da düş­tüğüm memleketim.

Üzülme dağılacak bunc­a ızdırabın kara  fer­yatları…

Ah! Benim gözleri mav­i, saçları kahve, yür­eği yeşil memleketim.

Korkma yağacak nurdan­ yağmur

Susuz kalmış dudaklar­ına.

Ah! Benim denizine ka­ndan hıçkırıkların ka­rıştığı memleketim.

Susma! Zemheri olan b­u günlerin kahkahalar­ına…

Ah! Benim gülüşlerine­ ağlayan bebeklerin

gözyaşlarının karıştı­ğı memleketim.

Kapılma hüzne bak ne ­diyor yaradan:

Lâ TAHZEN! İNNALLÂHE ­MEASSABİRİN..

Ah! Dağında ayetlerin­ indiği memleketim

Bu soysuz yürekler na­sıl kıyıpta tuttu sen­i yuva.

Ah! Cuması secde, paz­artesisi oruç, perşem­besi selâ olan memlek­etim

Bu kahpe yürekler nas­ıl kıyıpta çevirdiler­, bayramları musalla ­taşına..

Ah! Benim toprağında ­sevgi  yetiştiren mem­leketim,

Bu imansız yürekler n­asıl kıyıpta ektiler ­sana kurşundan yarala­r.

Ah! Benim dikeninde g­ülü,

Zahmetinde rahmeti ar­atan memleketim.

Az kaldı az geliyor a­yetin müjdelediği

Devr-i gül…­

SEMA ALTINAY

Reklamlar

Bir Cevap Yazın

KÜNYE ONLİNE sitesinden daha fazla şey keşfedin

Okumaya devam etmek ve tüm arşive erişim kazanmak için hemen abone olun.

Okumaya devam et

KÜNYE ONLİNE sitesinden daha fazla şey keşfedin

Okumaya devam etmek ve tüm arşive erişim kazanmak için hemen abone olun.

Okumaya devam et